Yorum : Kötü Çocuklar ''Soluk Soluğa'' - M. Leighton (Optimum Kitap)

Goodreads Puanı: 4.10

Kitabın Orjinal Adı: Down to You ( Bad Boys #1)

Yazar: M. Leighton

Sayfa Sayısı: 300

Yayınevi: Optimum Kitap

Türü: New Adult, Romance, Contemporary, Adult Fiction

Arka Kapak:

Bir kız, iki erkek ve bir aşk üçgeninin ateşli hikayesi…

Olivia Townsend özel biri değildir. Okul ücretini çıkarmak için çalışan, babasının işlerini yürütmesine yardım eden sıradan bir kızdır. Babasını terk edecek ikinci kadın olmamaya kararlıdır, kendi hayatını askıya alması gerekse bile… Olivia için, yapması gereken şeyler bellidir.
Fakat, Cash ve Nash Davenport ile tanıştıktan sonra her şey karmaşık hale gelir. Onlar kardeştir. Hem de ikiz.
Cash, onun bir erkekte istediği her şeye sahiptir. Tehlikeli ve ne olursa olsun onu yatağa atmayı isteyen seksi, kötü bir erkektir. Olivia’yı baştan çıkarır ve tek bir öpücükle, kötü olduğunu unutturur.
Nash, onun bir erkekte ihtiyaç duyduğu her şeydir. Başarılı, sorumluluk sahibi ve son derece tutkulu bir erkektir. Ama o, Liz’in zengin ve güzel kuzeni Marissa ile birliktedir. Yine de bu, Olivia’nın ona baktığında erimesini durdurmaz. Tek bir dokunuşla, neden asla birlikte olamayacaklarını unutturur.
Olivia, onların bir şey sakladığını öğrenince, siyah beyaz olan her şey grileşir. Olabildiğince hızlı bir şekilde kaçmasını gerektiren bir şey… Ama kaçmak için çok geçtir. Olivia artık olayların içindedir. Ve aşıktır. İkisine de.
İki kardeş de Olivia’nin kalbini titretir. İki kardeş de Olivia’yı heyecanlandırır.
Olivia ikisini de ister.
Ve onlar da Olivia’yı.
Peki, Olivia nasıl bir seçim yapacak?

Kitap  ÇOOOOOK GÜ-ZEL-Dİ. Kitabın konusunu ilk okuduğumda kitabın Türkçe'sini bekleyemeyeceğimi biliyordum ve orjinal dilinden okuyup merak duygumu bastırmak istedim. Daha kitabın ilk bölümünden kitaba bağlandım. Optimum Kitap'ın  facebook sayfasında yayınladığı ön okumayı okursanız siz de bana hak verirsiniz.

Cash kulüp işleten yaramaz kardeş iken, Nash avukat olmuş aklı başı yerinde olan kardeştir. Bu ikiz kardeşlerin yolu kitabımın karakteri Olivia'yla çakışır. Üstelik çok da garip bir şekilde.

Olivia'nın yakın arkadaşının bekarlığa veda partisi için çağırılan striptizci beklenirken, kapıda beliren adam paldır küldür içeri alınıyor ve ısrar edilmesine rağmen müstakbel gelin adamı soymayınca bu görev Olivia'ya kalıyor. Olivia korkak gibi görünmemek için bu görevi yerine getiriyor (biraz da adamın gazına geliyor tabi). Tam adamın tişörtünü çıkarmış oluyor ki kapıda asıl kişi beliriyor. Yooo kapıdaki bad-boy Cash değil. Kapıdaki, bekarlığa veda partisi için beklenen striptizci. Peki ya Olivia'nın soyduğu adam kim? Dövmeleri ve sırıtışıyla Olivia'nın karşısında yarı çıplak duran kişinin Cash olduğunu söylememe gerek yok galiba :)

Böyle bir çılgınlıkla başlayan bekarlığa veda partisinin ertesi günü sersem gibi uyanan Olivia'nın başına gelenler bununla bitmiyor. Sabah uyandığında (sürtük) kuzeni Marissa'yla kalmak zorunda olduğu dairede nasıl bir manzarayla karşılaşsa iyi?! Cash ve kuzeni Marissa dudak dudağa... Normalde kuzeninin ne yaptığı umrunda olmasada, daha önceki gün üstünü soyarken kendisine yanaşan adamı bu şekilde görünce kafası atıyor ve bir milyon şey sayıyor adama. Ama ne sayıyor arkadaş, açıyor ağzını yumuyor gözünü. Ne zaman ki susuyor, o zaman aslında karşısındaki kişinin Cash değil, Cash'in kibar, avukat ve bad-boyluktan tamamen uzak ikizi Nash ile karşı karşıya olduğunu anlıyor.

Her iki kardeşe de çekim hisseden Olivia, zamanında kötü çocuklardan yaka silkmiş, haliyle Cash'ten uzak durmaya çalışıyor, fakat Nash çoktan kuzeni Marissa tarafından kapılmış. Ama Nash bunun farkında değil gibi, çünkü o da "ufak ufak" Olivia'ya yazıyor. Cash desen, Olivia'nın Cash'in mekanında çalışmaya başlamasıyla yakınlaşmaları daha olası hale geliyor. (Kulüpteki bodyshot kısmının herkesi çıldırtacağına eminim :D)

Son olarak okuyucunun mal gibi kaldığı kitabın son kısmından biraz söz etmek istiyorum (Kötü manada demiyorum, her kitapta olması gereken ama çoğu yazarın yapamadığı etkiden bahsediyorum.) . Kitap sadece bir aşk üçgeninden oluşmuyor. Cash-Nash ikizlerinin sakladığı kocamaaaaan bir sır var ki, aslında kitabın başında her okuyucu bunu içten içe tahmin edecektir. Ama yazar her şekilde o teoriyi aklınızdan çıkarmanızı sağlıyor. Tam "Hee demek kitapta öyle bir şey söz konusu olmayacak." dediğiniz an beton duvara çarpmış gibi oluyorsunuz. Bunların da dışında hem Olivia'nın hem de okuyunun meraktan içten içe kudurduğu bir kısım var ki.... Aheeey ahey :D Tüm bu "gece karanlığı sırlarının" ucunda da Cash ve Nash var. Spoiler vermeden anlatamacağım galiba, o yüzden iyisi mi siz hemen kitabı alın. www.kitapsihirbazi.com da Kötü Kızanlar (trakyaca kitabın adı bende böyle kaldı) şu an 9.90 tl. Ama bu fiyat ön siparişi veren ilk 100 kişiyle sınırlıymış. O yüzden fırsatı kaçırmayın derim.

Yayınevine de orjinal kapağı değiştirmedikleri için ve böyle güzel bir kitabı Türkçe'ye çevirerek bizlere sundukları için ayrıca teşekkürlerimi iletmek istedim.

»

4. KKBT Geri Sayım - Elizabeth Norris Yorum+Yabancı Kapaklar+Çekiliş

Goodreads Puanı: 3.86

Kitabın Orjinal Adı: Unraveling (Unraveling#1)

Yazar: Elizabeth Norris

Sayfa Sayısı: 496

Yayınevi: Martı Yayıncılık

Türü: Young Adult, Science Fiction, Fantasy , Paranormal

Arka Kapak:

Neden ikinci bir şansim olduğunu biliyorum. Bu yüzden ölümden döndüm, gerçekten yaşadiğimi hissetmek için. Bu kez doğru olani yapacağim. 

On yedi yaşındaki Janelle bir trafik kazasında ölür fakat okul arkadaşı Ben tarafından yeniden hayata döndürülür. Janelle yaşadığı bu mantık dışı olayın iç yüzünü öğrenmeyi kafasına koymuştur ama dirilişi ve Ben'in bundaki rolü, çözmesi gereken bilinmezliklerden yalnızca biridir. 

Janelle, FBI Ajanı olan babasının dosyalarını kendi kazasına dair bir ipucu bulmak amacıyla karıştırırken, aktif bir kronometre keşfeder. Peki bu geri sayım ne için başlatılmıştır? Beklenmedik bir anda hayatına giren Ben'in sırrını çözdüğünde bu aletin gizemi de ortaya çıkacaktır ki söz konusu alet dünyanın sonunu hazırlayan büyük bir tehlikenin de habercisidir.

Fantastik ve paranormal şeylerden hoşlananlar az yanaşın bakayım buraya. Tam size göre bir turumuz var ;)

Janelle ortalama bir Amerikan genci. Tabi annesinin kafayı yemiş biri olmasını ve koca bir kamyon çarptıktan sonra hayata geri dönmesini saymazsanız. Bir de buna FBI’da çalışan babasının ilgilendiği garip radyasyon yanıkları yüzünden ölmüş insanları da eklersek tam olacak galiba. Liseye başlamış olmasına rağmen hala ilkokul bebesi gibi davranan erkek kardeşini söylemiyorum bile.

Janelle durup dururken kendini öyle bir olayın içinde bulur ki, çölde kutup ayısına rastlayan bahtsız bedevi kendini şanslı saymalı.

Gerçi  çölde kutup ayısına rastlayan bahtsız bedevinin Ben gibi bir kurtarıcıyla tanıştığını sanmıyorum. “Kurtarıcı” ünvanını hak ediyor çünkü Janelle’in hayatını o kurtarıyor. Peki bunu nasıl mı yapıyor? Belki yakışıklılığıyla, belki serseri gibi gözükmesinden kaynaklanan tehlikeli havasıyla,belki keski zekasıyla… Şaka şaka tabii ki işin içinde kitabı paranormal ve fantastik kategorisine sokan bir şeyler var.

Kitabın konusundan azcık bahsettikten sonra kitap için diyebilirim ki yazar bir Fringe hayranı olmalı. En azından kitaptaki olaylar benim aklıma direk bunun gelmesine sebep oldu. Tamam fantastik sever biriyim ama bu kitapla beraber paranormalin bana göre bir şey olmadığını anlamış oldum. Yazar kitabın bazı kısımlarını fazlasıyla rastlantıya bırakmış gibiydi. Bazı kısımlarında da “Lan bu herif kesin hain çıkacak.” dediğim yerde ise yazar, okuyucuya kroşe indirme kısmını gerçekleştirememişti. Kitaptaki yazım yanlışlarına pek dikkat edemedim ne yalan söyleyeyim, yazım yanlışı yok bile diyebilirim. Ama bazı cümleleri anlamak için birkaç kere okumak zorunda olduğum doğrudur.Bu durum çeviriden mi kaynaklı yoksa yazar kaynaklı mı onu bilemeyeceğim. Son olarak kitabı okurken özellikle kitaptaki olayların nedenlerini öğrenmek, sırları açığa çıkarmak için okumaya devam etmeniz olası. Çünkü bende olan oydu. Yazar meraklandırarak okuyucunun kitabın sonunu bulmasını sağlıyor.

PS: Kitap karakterlerinden Alex’in Teen Wolf’taki Stiles’a benzemesi benim kitapta en çok hoşuma giden şeydi.

    ABD kapağı Matrix misali sayıları yağdırmış arka plandan ve karakterlere göre de bir kız bir erkek karakter kapakta göze çarpıyor. Kitaba uygun gibi ama sizce de fazla haşin değil mi o.O

 Avustralya ve Yeni Zelanda'da kullanılan bu kapak ise Türkiye kapağına benziyor. (ki bence Türkiye'de kullanılan kapak kitap için en uygun kapaklardan biri)

 

Geldik 'Alakaya maydanoz gel bize bazı bazı.' dediğimiz bölüme. İspanya kapağı kitap konusuyla, Biscolata erkeği ve Bülent Ersoy kadar birbirlerine uyumlular. Anladınız siz ;)

Ve geldik benim blogumda kitap yorumlarıma eklediğim yeni şeye. Kitapların konularına uygun olan dövmeler arıyorum ve bu kitap içinde iki farklı dövme buldum.


 

a Rafflecopter giveaway

»

Yorum : Aşk Kaç Beden? - Sarra Manning (Feniks)

Goodreads Puanı: 4.01

Kitabın Orjinal Adı: You Don't Have to Say You Love Me

Yazar: Sarra Manning

Sayfa Sayısı: 608

Yayınevi: Feniks Yayınları

Türü: Womens Fiction, Romance

Arka Kapak:

Kitap kurdu olan tatlı Neve Slater oyunu hep kurallarına göre oynardı, ta ki Max'la tanışana kadar.
Neve Slater, arşivde çalışan kitap tutkunu yirmi beş yaşında genç bir kadındır, ama Neve'in kendisiyle ilgili çok ciddi bir sorunu vardır: Beş yıldır şık olduğu ve üç yıldır görmediği platonik aşkı William, Londra'ya dönmeden önce otuz altı bedene inmek ve William'ı kendisine âşık etmek.
Neve bu süre zarfında çok ciddi bir diyet ve egzersiz programı uygular, yalnızca fiziksel olarak değil, her anlamda mükemmel olmalıdır. Daha önce hiç ilişkisi olmayan Neve ilişki yaşamanın da ne demek olduğunu deneyimlemek ister ve kendisini kız kardeşi Celia'nın çalıştığı dergide editörlük yapan çapkın ve seksi Max'la çıkarken bulur.
Acaba William döndüğünde her şey Neve'in hayal ettiği gibi mi olacak? Ya da otuz altı beden olduğu zaman Neve'in tüm sorunları çözülecek mi? Yoksa başka, bambaşka gerçeklerle mi yüzleşmek zorunda kalacak?

Neve Slater  küçük yaşlardan beri  kilolarıyla problemleri olmuş, kilolarından dolayı özgüven eksikliği yaşayan, her ne kadar herkes çalıştığı yerin bir kütüphane olduğunu düşünse de aslında bir arşivdeçalışan -Neve'e göre aralarında büyük bir fark var- bir kadın. Ama bu durum onun birinden hoşlanmasına engel değil. Üniversitedeki öğrenci danışmanı William'a platonik aşık ama William'da az değil. William Amerika'ya gitmeden önce Neve'in kalbini edebi sohbetlerle çalmış ve Amerika'dayken Neve'le mektuplaşarak aralarındaki bağı koparmamış. Garibim Neve ise çevresinden ve ailesinden göremediği bu ilgiye bağlanıp kalmış. William yurtdışındayken kendini vermiş spor ve diete. Ama her şey bunlarla bitmiyor.

Neve daha önce romantik bir ilişkiye girmediği için, kendi yaşıtlarına nazaran biraz deneyimsiz ve bunu kafaya takmış durumda. Bir dergide çalışan kız kardeşi Celia, William dönene kadar Neve'in kısa süreli bir ilişkiye girmesini öneriyor, hatta internet üzerinden buluşmalar ayarlanıyor, ama işler yolunda gitmiyor.

Celia'nın dergideki iş arkadaşlarından biri -daha doğrusu müdürü- Max ise çapkınlığıyla ün salmış, etrafında sürekli kadınların olduğu yakışıklı karakterimiz. Max, Neve'in Celia'yla katıldığı bir partınin çıkışında Neve'in peşine takılır ve bu durumun sonunda kendilerini yatakta bulurlar, fakat Neve kilolarından dolayı yaşadığı özgüven eksikliğiyle Max'ı tam gümrük kapısındayken geri çevirir :P  Neve, Max'a olan davranışlarının çok kaba olduğunu düşündüğü için Max'a bir özür mektubu yollar -mektup aynı zamanda onun kilolarıyla ilgili problemleri ve Max'ı William'a olan aşkından dolayı reddettiğini de içerir- . Ama Max bu konuyu yüzyüze çözmek konusunda kararlıdır ve Neve'e  romantik ilişkiler konusunda yardım edebileceğini, bir süreliğine Neve'in "krep" sevgilisi olabileceğini söyler. Neve ilk başta bu teklifi reddetse de internet üzerinden gerçekleştirdiği buluşmaların bir işe yaramayacağını anladığında -tabi William'ın geliş tarihi de yaklaştığında- Neve Max'la geçici bir ilişki yaşamayı kabul eder. Bu "krep" ilişkide Max ve Neve'i ne bekliyor, peki ya William bu ilişkinin neresinde?

Neve'in erkek kardeşi Douglas'ın karısı Charlotte'tan da bahsetmeden geçemeyeceğim. Sen ne ırıspı, sen ne şıllık bir şeysin öyle -_-  (Ağzımı bozduğum için kusuruma bakmayın ama kitabı okuyunca siz de bana hak vereceksiniz). Neve'in özgüven eksikliğinin en büyük sebeplerinden biri olan Charlotte, Neve'le aynı yaşta ve aynı okulda okumuşlar. Neve'in lise yıllarını zehir zıkkım eden bu yellozun Neve'in erkek kardeşiyle evlenmesi Neve için işkencelerin bitmeyeceğinin habercisi olmuş. Neve'in alt katında oturan Charlotte, Neve'e hiçbir zaman rahat vermiyor.

Öncelikle yazara bir alkış istiyorum.

Kilolu bir insanın yaşayabileceği özgüven eksikliğini, duygularını, aklından geçebilecek her şeyi fazlasıyla iyi yakalamış. Öyle ki "Üff kitap saçmalamaya başladı." dediğim hiçbir yer olmadı. Hatta kitabın akıcılığı ve dili 608 sayfalık bu kitabın sonuna nasıl geldiğimi bile farketmememi sağladı. Duyguların yanı sıra betimlemelerde gayet yerindeydi. Sadece Max ismini telaffuz konusunda bir sıkıntı yaşadım (Meks diye okumak istesem de çevirmen Maks olarak çevirmek konusunda ısrar etmiş.) Kitap için çekiliş yapmamı sağlayan ve kitabın orjinal kapağını kullanan Feniks Kitap'a da ayrıca teşekkür ederim. Bu harika kitabı uzun süre okumak istemiştim ve 608 sayfalık bu kitaba ömrümdeki sürenin bir kısmını ayırdığım için hiç pişmanlık duymadım.


Bu muhteşem kitaba puanım tabiiki de 5/5

Her kitaba uygun dövmelerin olduğunu düşünüyorum ve bu fikirler artık her kitap yorumumun altında kitaba uygun dövme paylaşma kararı aldım. Bu kitaba uygun olan dövme olarak da bu mezurayı buldum. Çilenin hasını çekip kilolarını veren Neve'e, bu çilelerini hatırlatıcı olarak...

»