28 Haziran 2014 Cumartesi

Çekiliş - Yorum Başlat - Ready Player One - Ernest Cline (DEX)



Goodreads Puanı: 4.30
Kitabın Orjinal Adı: Ready Player One
Yazar: Ernest Cline
Sayfa Sayısı: 504
Yayınevi: DEX
Türü: Sience Fiction, Distopya, Fantasy, Young Adult


ARKA KAPAK:
Yıl 2045 ve dünya çok çirkin bir yer.
Uygarlıkları felce uğratan enerji krizi, tam anlamıyla felakete dönüşen iklim değişikliği, kıtlık, yoksulluk, bulaşıcı hastalıklar ve geriye kalan son kaynaklar için süren nükleer savaşlarla cehenneme dönen bir dünya... Ve bu dünyada yaşamak zorunda olan tüm talihsiz insanlar gibi, henüz on sekiz yaşındaki Wade Watts da uyanık olduğu zamanın neredeyse tamamını bir simulasyonun içerisinde geçiriyor.

İstediğiniz kişi olabileceğiniz, istediğiniz yerde yaşayabileceğiniz ve istediğiniz şeyleri yapabileceğiniz bir yer olan, insanlığın son vahası, sanal dünya OASIS'te. Ve bir gün OASIS'in yaratıcısı James Halliday ölüyor. Arkasında bıraktığı milyonlarca dolarlık bir servetle. Ancak bir sorun var. Ortada bir varis yok. James Halliday bütün mirasını tek bir kişiye bıraktı. Yarattığı devasa sanal dünya OASIS içinde sakladığı üç anahtarı bulacak olan kişiye. İşte dünya çapındaki kıran kırana mücadele böyle başladı. Ve anahtara giden ilk ipucunu Wade Watts buldu.

Hazır mısınız ?


Goodreads'te 21. yüzyılın en iyi Sci-Fi kitapları listesinde 1. sırada olan bu muhteşem kitabı aylar önce okuyup, çoooook sevmiştim. Yorumu bu günlere kısmetmiş. Dex'in reklamını çok fazla yaptığı kitapları orta derecede beğenip, çok fazla bilinmeyen kitaplarına ise bayıldığım doğrudur. Başlat - Ready Player One da o kitaplardan biri. Pek tanıtımı yapılmadı, fazla kişi tarafından bilinmiyor ama Goodreads puanı çok iyi. Sword Art Online animesini izleyenlerin ise özellikle çok seveceği bir kitap bu. Yorumumda çok miktarda görsel kullandım. En sevdiğim kitaplar listesinde de Başlat'ı 1. sıraya koydum. Öyle ki bu yorumla kitabın hakkını veremeyeceğimi düşünüp çok üzülüyorum. Umarım bir kişi bile olsa bu yorumdan sonra gidip Başlat'ı alır ve OASIS dünyasına adım atar.

Bu kadar övdüğüm kitabın konusu ise şöyle:


Üç kapıyı açacak üç saklı anahtar

Kişinin sınanacağı bir macera başlatacak

Zorlukların üstesinden gelecek kadar maharetli olan
Ödülün kendisini beklediği Son'a ulaşacak.


Bir dünya düşünün; felaketlerden,krizlerden ve savaşlardan sonra mahvolmuş. İnsanların yaşam imkanları berbat. Üstüste bindirilmiş karavanların yüksek kuleler oluşturduğu hurdalık alanlarda yaşayan insanlar var. Ama insanlar zaten gerçek dünyada yaşamıyorlar diyebiliriz, hepsi OASIS adındaki bilgisayar sisteminde. OASIS konsolu denen elektronik sistem ağ bağlantısıyla insanları gerçek hayatın dışında, çok daha yaşanabilir bir dünyaya götürüyor. Kafaya takılan ve görsel bağlantıyı sağlayan vizöre, dokunsal işlevleri ve hareketleri kontrol eden "dokunsal eldivenler"e ve ağ bağlantısına sahipseniz OASIS'in dünyasına giriş yapabilir, orada okula gidebilir (ki zaten gerçek okullar kapatılıp, çocukların eğitimi OASIS'te verilmeye başlanmış), OASIS'te iş bulabilir, OASIS'te kazandığınız parayı gerçek hayattaki paraya çevirip ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz.




Bakır anahtar kaşifini bekliyor 
Dehşet dolu bir gömütün içerisinde
En yüksek skoru elde edenlerin
Arasına yükselmek için
Çok daha fazlasını öğrenmen gerekiyor 


OASIS'in yaratıcısı olan James Halliday ölmeden önce bir video-mesaj hazırlamıştır ve bu video-mesajda mirasını, yani milyarlarca dolarlık serveti ve OASIS dünyasını bıraktığı kişiyi açıklamıştır. Videoda açıkladığına göre James Halliday OASIS'e (yani bir sürü dünyayı içinde barındıran, kocaman bir evrenin içerisine) 3 anahtar (Bakır anahtar-Yeşimtaşı anahtar-Kristal anahtar) saklamıştır. Bu anahtarları bulan kişi mirasın sahibi olacaktır.







Kocaman evrenin içinde bu anahtarları bulmak için başlayan yarışta Dünya'nın her bir yerindeki insanlara Anorak'ın Almanağı (James Halliday'in yazdığı günlük türü bir şey) ve yayınladığı video-mesaj rehberlik etmektedir. (Anorak: James Halliday'in OASIS'teki karakterinin adı). En önemlisi ise bıraktığı bilmecelerdir.


Kitabın ana karakteri Wade Oven Watts (OASIS nickiyle Parzival) bu anahtarları bulmak için Anorak'ın Almanağını ezberlemiş, almanakta bahsedilen tüm oyunları oynamış, tüm filmleri ve dizileri repliklerini ezberleyecek kadar izlemiş, adeta James Halliday'le bütünleşmiştir fakat anahtarların yerini çözmesi hiç de kolay olmamıştır. Tek yarışan kişilerin yanında loncalar halinde yarışanlar ve Altılılar adıyla anılan IOI şirketinin oyuncularıyla da rekabet halindedir. Maddi kaynakları fazla olan bu şirket, Altılılara katılan oyunculara maddi destek karşılığında, anahtarları bulup mirası alan kişinin mirası şirkete vermesi üzerine bir anlaşma imzalatmaktadırlar. Parzival ise parası olmadığı için anahtarları bulma konusundaki kaynağı sınırlıdır. Parzival, OASIS'i reklamlara boğmak ve paralı hale getirmek isteyen IOI şirketine gitmek istememektedir. Anahtarlar konusunda Parzival'e olduğu kadar diğer oyunculara da sıkıntı çıkaran bu şirket oyunu kurallarına göre oynamamaktadır.





OASIS dünyasındaki yakın arkadaşı Aech dışında sosyallikten uzak Parzival ilk anahtarı bulduğunda ise tüm dünya tarafından tanınan biri haline gelir, anahtar yolunda hayranlıkla takip ettiği blogun sahibi Art3mis'le de tanışır. Skorboard'ta adı 1. sıraya yazılmıştır. Böylece sponsorluk anlaşmaları sayesinde maddi destek bulur, anahtar yolundaki araştırmaları genişler ama Anorak'ın anahtarlar için bıraktığı bilmeceler gittikçe zorlaşmaktadır.



Spoiler vermeden kitabın konusu hakkında yazmayı bırakıp ve kitabı okumanız için ısrar ediyorum. Çünkü kitap gerek konusuyla olsun, gerek yazarın bilgi birikimiyle olsun, gerek muhteşem çevirisiyle olsun okunmaya değer bir kitap. Yazarın 80ler döneminde olan bilgisayarlar ve atarilerde oynanan video oyunları, müzikler ve filmler hakkındaki bilgileri gerçekten çok ilginç ve kitaba renk katmış. Özellikle kitabı okurken açıp internetten hangi film-müzikten bahsettiğine bakarsanız yada kitapta geçen eski atari oyunlarını oynarsanız kitap sizin için çok daha gerçekçi bir hale gelecektir.




Kitap çevirmeni Taylan Taftaf'a hayran kaldım ve çeviri için buradan ona teşekkürlerimi iletmek isterim. Ana karakterimize "Eyvallah" bile dedirtmiş, çeviriyi günlük yaşam dilimize uydururken yazım kurallarının dışına çıkmamış. Dex kitaplarında karşımıza çok fazla çıkan yazım yanlışları ise bu kitapta neredeyse hiç yok.




Başlat-Ready Player One'ın film hakları 2010'da Warner Bros. tarafından alınmış. Ernest Cline ve Eric Eason'ın yazdığı ilk senaryo, X-Men Son Direniş filminin senaristi Zak Penn tarafından yeniden yazılıyormuş. Yani Başlat-Ready Player One'ı beyaz perdede görmemiz çok uzak tarihlerde değil. 

Yazar hakkında:

Ernest Cline, zamanın büyük kısmını geek işleriyle geçirdiği Austin,Texas'ta yaşıyor.
Başlat - Ready Player One, ilk romanı.
Daha fazla bilgi için www.ernestcline.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Ayrıca yazarın blogu da var: www.ernestcline.com/blog
Kitap için açılan internet sitesi ise: www.readyplayerone.com









OKUYUCUYA NOT: Kitabın başları fazla miktarda bilgi içeriyor, kitabın ilerisi için bir nevi önhazırlık basamağı var ve bazı okuyucular bu kısmı sıkıcı bulabilir. Ama kitabın o bölümü bence fazlasıyla gerekli. Kitabı sıkıcı diyip bir kenara koymayın ve ileriki sayfalara kadar dayanın. Sabrettiğinize kesinlikle değecek. ;)
a Rafflecopter giveaway
»

13 Haziran 2014 Cuma

7. KKBT John Green - İlk Aşk Yorum + Bu Kitabı Okumanız İçin 5 Sebep + Çekiliş


Goodreads Puanı: 3.81
Kitabın Orjinal Adı: An Abundance of Katherines
Yazar: John Green
Sayfa Sayısı: 312
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Türü: Young Adult, Contemporary


Arka Kapak:

Konu ilişkiler oldu mu, Colin Singleton'ın tipi Katherine isimli kızlar… Ve konu Katherine isimli kızlar oldu mu, Colin her seferinde terk ediliyor. Tam sayı vermek gerekirse, on dokuz kere. Bir yol macerasına atılan, evden kilometrelerce uzaktaki bu anagram âşığı, hali harap, üstün zekâlı gencin cebinde on bin dolar, peşinde kana susamış bir yaban domuzu ve hemen yanında televizyon bağımlısı, şişman dostu vardır… Ama bir tane bile Katherine yoktur. Yarattığı formülle tüm romantik ilişkilerin geleceğini hesaplamayı uman Colin, Katherine Öngörülebilirliği Teoremi'ni ispatlamak için debelenmekte, tüm Terk Edilenler'in öcünü almanın ve sonunda kızı kapmanın peşindedir. Aşk, dostluk ve ölü bir Avusturya-Macaristan arşidükü, insanın kendisini yeniden keşfetmesini konu alan bu çok katmanlı romana şaşırtıcı bir son ve sıcacık bir yön katıyor.
"Green, bıçak gibi keskin ve zekâ dolu bir başka öykü daha kaleme almış. Komik sayfalarda karşımıza kâh müthiş keyif veren toy ve gösterişçi karakterler, kâh entelektüel bir üslup çıkıyor." -Booklist-
"Kahkaha attıracak kadar komik… Kendisinden önce gelen pek çok Amerikan yapımı yol öyküsüne hem bir övgü hem de bir taşlama." -The Horn Book-
"Her detay göz önünde bulundurulmuş, hikâye zarafet ve kaçınılmaz bir devinimle akıp gidiyor." -New York Times Book Review-
"Diyaloglarla birlikte şiir gibi akıp giden konu yabancı diller, denklemler ve detaylı dipnotlarla canlanıyor. Romantizm, matematik ya da basitçe iyi bir hikâye okumak isteyen herkesin ilgisini çekecek." -VOYA-
"Bu komik roman üslup açısından Alaska'nın Peşinde ve Aynı Yıldızın Altında'dan ayrılsa da zekice kurulmuş diyaloglar ve merak uyandıran karakterleriyle ortak bir paydada buluşuyorlar." -Kliatt-
"Romantizm dolu, hüzünlü ve dokunaklı sahnelerden ironik ve eğlenceli üsluba, matematikle harmanlanmış, her şey dâhil bir öykü. Keyifli, gerçekten karmaşık ve müthiş eğlenceli." -Kirkus Reviews- (Tanıtım Bülteninden)


Fiiihuuuuuy. Bugünleri de mi görecektim.  Bir gün "John Green kitabına tur yapacaksınız." deselerdi bir taraflarımla gülerdim. Ama İlk Aşk'la beraber bu rüyayı da gerçekleştirmiş olduk. Gelelim kitabımızın konusuna...


Colin Singleton olağanüstü zekası olan, daha bebekken okumaya başlamış, kelime oyunlarında bir numara, günün her saatinde anagram yapan biri. Kankisi Hasan'la beraber bir yolculuğa çıkarlar, çünkü Colin 19. sevgilisi Katherine'nin de onu terketmesinden sonra ayrılık acısını atlatamaz. Gerçi zaten 18 kız arkadaşının da adı Katherine'dir. Yolda karşılaştıkları bir tabela Colin'in dikkatini çeker ve bu tabelayı takip ettiklerinde kendilerini Gutshot'ta bulurlar ve olaylar başlar. Üstelik olayların içinde ismi Katherine olmayan bir kız da vardır. (Bence en şaşırtıcı olan şey de kızın adının Katherine olmaması :P )


Colin Gutshot'ta geçirdiği zamanı çalışarak geçirecektir, ama bu süre dahilinde kendi Evreka'sını bulabilecek midir?


Kitabın dili John Green dili. Kitabın kurgusu ve anlatımı John Green kurgusu ve anlatımı. Ben kim oluyorum da John Green'in kitabına laf ediyorum yahu.Vallahi taşlarlar :P 


Ayrıca kitabın çevirmeni eli öpülesi. Özellikle bol anagramlı bu kitapta çeviri işini nasıl halletmiş hayret ettim. o.O



Gelelim bu kitabı okumanız için 5 nedene;

* Colin ve Hasan arasındaki arkadaşlık ilişkisi ve aralarında bağa şahit olmak .

* Kitap çevirisinin çok güzel olması. (Allah canımı alsın şimdiye kadar gördüklerimin en iyisiydi o.O)

* Kendisinden çok şey beklenen Colin'le kendiniz arasında bağ kurabilirsiniz ve bazen "lanet olsun ben de aynı durumdayım." diyeceğiniz kadar baskı hissediyorsanız, Colin'in yaşadıkları size tanıdık gelecektir.

* Terkedilen ve terkeden arasındaki ilişkiyi mi anlamak istiyorsunuz? O zaman Colin'in muhteşem zekasıyla oluşturduğu denklem ve grafikleri incelemek isteyebilirsiniz.

* Yazarın John Green olması başlı başına bir sebep bence.


Bu turdaki görevim burada bitmiyor. Sayfadaki paylaşımlarla kitabı size biraz daha tanıtmaya devam edeceğim. Bir  John Green kitabına sahip olmak istiyorsanız siz de çekilişimize katılın ve şansınızı deneyin. Facebook üzerinden gerçekleştirdiğimiz çekiliş burada.

Ve bloglar üzerinden gerçekleştirdiğimiz çekiliş ise burada. Herkese iyi şanslar ;)



a Rafflecopter giveaway
»

4 Haziran 2014 Çarşamba

Miiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiim!



Yeni başlayan, bloglar arası eğlenceli etkinliğe ben de Okur-Yazar'ın beni mimlemesiyle dahil oldum. Hadi bakalım beni biraz tanıyın ;)



Blog açma hikayeniz nedir?

Sürekli kitap okuyan biriyim. Şimdiye kadar hiç boş kaldığım görülmedi ve okuduğum her kitaptan sonra bu kitapla ilgili  birilerini rahatsız etmeyi, spoiler almayı, kitapla ilgili konuşmayı huy edinmiştim. Sonunda kendime ait bir blog açtığımda tüm bunları kendi blogumda yapmayı düşünmüştüm ama okumaktan, yazmaya vakit kalmıyor yahu...


Blog isminiz nereden geliyor? Neden bu isim?

Çok sevdiğim biri bana bir gün böyle hitap etmişti. Haylaz... Şaşırmıştım. Sapık, cani, saf, korkak, vahşi... Pek çok şey söylendi hakkımda ama şimdiye kadar en çok hoşuma giden bu oldu ve blog ismimde kullanmaya karar verdim :3

Hangi mevsimi seversiniz?

Kış galiba. Ama karların eridiği saçma, ılık zamanlar değil. Buz gibi havada kar yağarken eve girdiğinde hissettiğin rahatlama, üstünü değiştirdikten sonra hissettiğin rahatlama olur ya... İşte onu çok seviyorum. Gerçi yazı da seviyorum çünkü yazın domatesler mis gibi kokuyor  <3

Bu mevsim size neyi çağrıştırıyor?

Sıcak çorba, ıhlamur, kestane ve dışarda rüzgarın oluşturduğu tipiyle ortalığı karıştıran kar yağarken çıkan çığlık gibi ses, ağır yorganın altındaki kedileri özendirecek derin uyku...

Kırmızı ruj mu eyeliner mi?

Hiçbiri. Makyaj malzemesi olarak sayılabilecek elimin altındaki tek şey 5-6 renk oje. Makyaj hiç bana göre değil :/

Blog yazmak sana ne kazandırdı?

Bir çok arkadaş kazandırdı öncelikle ve aklımdaki hiç düşünmeden geniş bir çevreye aktarabilme gücü verdi bana.


Kitap okumak mı bir şeyler yazmak mı?

Yazmak için aklımda bir kaç güzel kurgu var aslında. Ama hiç bir zaman cesaret edemedim. Belki ilerde... Ama şimdilik okumak diyebilirim.

Şiir mi roman mı hikaye mi?

Şiir mi? Benim kafam şiirden hiç basmaz valla. Hikayeler de fazla çabuk bitmiyor mu sizce. Dişimin kavuğuna yetmez. İyisi mi romandan vazgeçme ;)

En çok etkilendiğin film?

Hızlı ve Öfkeli serisi olabilir belki. Filmdeki aksiyon vücudumda adrenalin salgılanmasına neden oluyor. Duygusal olarak düşünürsek Yeşil Yol'daki dev beni benden alıyor diyebilirim. Bunlar dışında animasyonları da çok seviyorum :3

Hangi tür kitap/film?

Romance  nihihiihih (ŞEYTANİ BİR ŞEKİLDE GÜLDÜ). İşin içinde seksi bad boylar yada CEO'lar varsa kafanızı şöyle bir kaldırın ve çevreye bakın. Orada kesinlikle beni göreceksiniz. Bunu dışında distopyaların barındırdığı isyan da benim anarşik damarıma girmiyor değil :D


Öğrenci olmak mı iş hayatı mı?

Öğrencilikten Kazanılan: Stres, Kredi Kartı Borcu, Kısıtlı Kitap Alımı, Akbili Fulllerken Yaşanan Kalp Sekmesi
İş Hayatından Kazanılan: Para, Sıfır Borç, Kotasız Kitap.

Açıklamam yeterli mi? :P

Kitap okumak mı film izlemek mi?

Kitap okumak da bir nevi film izlemek değil mi zaten? Kendinin yönetmenliğini yaptığın...

Klasik giyinmek mi spor giyinmek mi?

Tabii ki spor. Dolabımda klasik bir şey bulamazsınız ;)

Almaktan asla vazgeçmeyeceğiniz şey ne?

Kitap, çikolata, ekmeğin köşesi, kitap, ıhlamuruma limon, kitap, yatağıma peluş oyuncak ve kitabı söylemiş miydim?

En sevdiğin yemek nedir?

Annemin tavuksuyu çorbası ve sulu köftesi.  Anneannemin sarması ve burmalısı. Babamın hamur işleri ve balığı.

En sevdiğin dizi?

Veronica Mars,Lie to Me, Arrow, The 100, House MD. Aklıma gelenler.

Özel bir yeteneğin olsa bunun ne olmasını isterdin?

Zamanda yolculuk en kullanışlısı herhalde. Hem ileri geri giderek başkalarının düşüncelerini öğrenirim, sorduğum soruya vereceği yanıta göre konuşurum, bu bana zihin okuma özelliği vermiş olur. Ayakta olduğum bir zamana gidip almak istediğim şeyi (kumanda gibi) kanepeye götürürdüm, böylece ileri gittiğimde istediğim şey (kumanda) kanepede olur, bu da nesneleri hareket ettirme özelliği vermiş olur. Piyangoda çıkacak numaraları bilmek ise yemeğin yanındaki tatlı olurdu :P

Hasta olmanın en kötü yanı nedir?

Yediğin yemeğin tadını alamamak, ağzının ilaçlardan dolayı çamur gibi olması galiba en kötü yanı.


Alınacak listen var mı? İlk 5'i nedir?

Kitap, güneş kremi, diyetisyenden bir diyet listesi, telefon kılıfı ve bir oyun konsolu.


İlk aldığın makyaj malzemesi nedir?

Finalde bu soru oldu mu şimdi :P Göz kalemi almıştım lisedeyken. Avondandı ve sürünce gözlerin 1-2 saatlerine bulanıyordu. Ondan sonra gözlüklerimi çıkarmaz  oldum zaten :P


Ve geldik benim mimlediklerime;

»

2 Haziran 2014 Pazartesi

6. KKBT Kalbimi Salla Yorum + Cast



Goodreads Puanı: 4.06
Kitabın Orjinal Adı: Rock The Heart
Yazar: Michelle A. Valentine
Sayfa Sayısı: 270
Yayınevi: Aspendos Yayınevi
Türü: Romance, New Adult
Arka Kapak:
İyi kız Lane, Noel Falcon'dan ayrıldığı için son dört yıldır pişmanlık içinde. Rock yıldızı olma hayallerinin onu bir yere götürmeyeceğini söylediğinde mantıklı davrandığını düşünüyordu. Ama şimdi kendi kariyeri durgunken, onun bir rock tanrısı olduğunu görünce ne kadar yanlış yaptığını anlıyor. Noel, Lane'in staj yaptığı pazarlama şirketini kiraladığından Lane onu yeniden görmek zorunda kalacak. Hayalindeki yöneticilik işini şirkette garantilemek istiyorsa, Noeli ikna etmek ve müşteri olarak kazanmak zorunda. Ne yazık ki kalbini kırdığı için Noel hâlâ ona kızgın.Lane'in şirketi, Noelin dikkatini çekmesi için onu Black Falcon konserine gönderdiğinde, onu görür görmez Lanein hisleri allak bullak olur ve onu unutmadığını anlar. Ama Noelin hayranlarıyla olan sayısız kaçamakları ve kendini beğenmiş tavırları, onu, bir zamanlar sevdiği aynı adam olmadığına inandırır. Görünüşe göre Noel şimdi sadece Lane'in vücudunu istemektedir. İşi kazanmak için ona ihtiyacı olduğunu söylediğinde, Noel değişmiş bir adam olduğunu Lanei kendisiyle turneye gelmeye zorlayarak ispatlar.Lane, Noel'in teklifini istemeyerek kabul ettikten sonra onu memnun etmek için ne gerekiyorsa isteyerek yapmaya başlar, bu onun baştan çıkarıcı isteklerine boyun eğmek de olsa... Lane çok geçmeden kandırmacanın tehlikeli bir oyun olduğunu ve oynayanın sadece kendisi olmadığını anlayacaktır. Söz konusu aşk olduğunda yapabileceğin tek hata, peşinden gitmemektir.







Geldik mi Kitap Kurtları olarak 6. blog turumuza. Bu sefer Aspendos Yayınevinden Kalbimi Salla'yla karşınzdayız.

Arka kapak yazısında da anlayacağınız üzere kitabımız seksi üyelerden oluşan bir rock grubu Black Falcon'un solisti Noel Falcon ve eski aşkı olan Lane arasında geçenleri ele almış. Lane bir tanıtım şirketinde stajyer ve gerçek bir işinin olabilmesi için Black Falcon'un hayır kurumunun tanıtımını hazırlaması gerekiyor. Fakat bu iş tahmin ettiğinden de zor, çünkü zamanında terkettiği seksi adam şu aralar kadınların etrafında fır döndüğü bir rockstar.

 İlk başta zorluk çıkarsada Noel, Lane'in işi almasını sağlıyor, fakat bu Lane'in Black Falcon grubunun tur otobüsünde 2 hafta geçirmesi anlamına geliyor. Bu durumda Noel ve Lane'in arasında bir şey olması kaçınılmaz. Yinede Lane işine odaklanmak istediği için bir süre Noel'e karşı direniyor, grup üyelerinden Riff'in ise elinde bambaşka kozlar var ki Riff'in sakladığı şey beni kitapta heyecanlandıran tek şeydi diyebilirim.

Öncelikle kitabın ana karakterlerinden hiç hazetmediğimi belirtmeliyim. Ben bu kadar iki dakikada ruh hali değiştiren karaktersiz karakterler görmedim yahu. Ne Noel ne de Lane karakterlerine uygun davranışlar sahneliyorlardı bence. Riff, grubun ikizleri (aynı zamanda bateristi ve basçısı) Trip ve Tyke gibi serinin diğer kitaplarında görebileceğimiz Black Falcon grubunun diğer elemanlarını şahsen ben çok daha fazla beğendim.

Ayrıca yazar sadece kitabın karakterleri açısından değil, kitapta kullanacağı zaman kipi açısından da kararsız kalmış gibi geldi bana. Kitabın geneli geniş zaman kullanırken arada bir geçmiş zaman kipine de yer vermiş. İlk başta bu durum rahatsız etse de daha sonradan göze batmaz hale geliyor.

Ben ki içinde müzik ve bad boy'ların olduğu kitaplara dayanamam. Onların hepsi benim bebeğim. Kalbimi Salla'da hem Rock hem bad boy durumu olması haliyle, ayrıca içinde Riff gibi "yemelik" bir karakterinde olmasıyla bu kitaba gönül rahatlığıyla 5/3,5 puan verebilirim.

Ayrıca bu turda Kitap Kurtları Blog Turu'na konuk olan Bayan Şeftali'ye de teşekkürlerimi iletmek isterim. Aşağıda görmüş olduğunuz Cast çalışmasında onun ve diğer tur arkadaşlarımın yardımları da bulunmaktadır :)

























 



















Siz de Aspendos Yayınevi'nden çıkan Michelle A. Valentine'in Kalbimi Salla kitabını okumak, rock dünyasının seksi iç dünyasına girmek istiyorsanız, çekişimize buradan katılabilirsiniz. Aspendos Yayınevi sponsorluğunda 2 kişiye Kalbimi Salla ;)


















»
back to top